Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Kurgu Davalarda Kullanılan Bir Diğer “Suç Var Algısı Oluşturma” Yöntemi

KURGU DAVALARDA KULLANILAN BİR DİĞER “SUÇ VAR ALGISI OLUŞTURMA” YÖNTEMİ:

ARAZİLERİN İŞ MAKİNALARI İLE KAZILARAK “OLMAYAN SUÇ DELİLLERİNİN” GÜYA ARANMASI

Geçtiğimiz günlerde, Sn. Ekrem İmamoğlu’nun babası Sn. Hasan İmamoğlu’na ait olduğu söylenen arazide Jandarma ve savcı eşliğinde iş makinaları ve dedektörlerle arama yapıldığı haberleri basında yer almıştır.

CHP Genel Başkanı Sn. Özgür Özel, Sn. Ekrem İmamoğlu ve babası Sn. Hasan İmamoğlu, arazide aranacak hiçbir şey olmadığını, devletin kurumlarının yanıltılarak boş yere vakit ve enerji kaybettirildiğini, ne arandığının bile bilenmediğini belirten açıklamalarda bulunmuşlardır.

Sn. Hasan İmamoğlu: “Suç yok, suç yaratmaya çalışıyorlar. Arama yapılan yer tamamen kamuya terk edilmiş yeşil alan. İmar yasasına göre bizim orada bir miktar yeşil alan bırakmamız gerekirdi. O alan, bırakılan yeşil alandır.”

Bu yaşananların aynısını 7 yıl önce müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşları yaşamışlardır. Müvekkil ve arkadaşları tutuklandıktan sonra, Kandilli’de müvekkilin de zaman zaman kaldığı villa, güya kaçak yapılar olduğu iddiasıyla yıkılmış, tüm arazi iş makinaları ile kazılmış ve dedektörlerle aranmıştır. Arazide ne arandığı, evin neden yıkıldığı hala bilinmemektedir. 

İHA tarafından görüntülenen Kandilli’deki villanın arazindeki iş makinaları

Ekim 2018’de İHA tarafından yayınlanan evin yıkıldığı, arazinin iş makinalarıyla kazılarak “arama” yapıldığı tarihe ait görüntüler.

Bu aralamalarda hiçbir suç unsuru ele geçirilmemiştir. Ancak kamuoyuna, sanki saklanan paralar, gizli belgeler, uygunsuz videolar varmış izlenimi verilmiş, acımasızca bir algı mühendisliği yürütülerek, müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşları bir suç örgütü gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Böylece tutuklamalar, cezalar, 7 yıldır süren eziyetler makul gösterilmek istenmiştir.

Kurgu dosyaların en önemli özelliklerinden biri, dosyada suç olmadığı için, “suç varmış gibi gösterecek” her türlü algıyı sosyal medya, basın, somut delili olmayan yalan beyanlar ile oluşturmaktır.

Müvekkil ve arkadaşları, savunmalarında, ifadelerinde, dilekçelerinde, ulaşabildikleri her ortamda yargılandıkları dosyanın bir kumpas dosyası olduğunu, içinde hiçbir suç delili bulunmadığını, her aşamasının kurgulandığını 7 yıldır anlatmaya çalışmaktadırlar.

Bugüne kadar bu anlatımları bir karşılık bulmamış olsa da, günümüzde önde gelen siyasetçilerin, gazetecilerin de aynı hukuksuzluklarla karşılaşması, müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarının 7 yıldır yaşadıklarının bir parça anlaşılmasına vesile olur ümidindeyiz.

Tekrar hatırlatmak isteriz ki, başta Sayın Özgür Özel olmak üzere CHP, Sayın Ümit Özdağ, Sayın Fatih Altaylı, Sayın İsmail Saymaz ve diğer değerli siyasetçiler ve gazeteciler, hakkı, hukuku, adaleti sadece kendileri, kendi taraftarları, kendileriyle aynı fikirlere sahip kişiler için ister, “öteki” olarak gördükleri kesimlerin uğradıkları hukuksuzluk ve adaletsizlikleri görmezden gelir, hatta “oh olsun” demeye devam ederlerse, kendileri de bu girdaptan kurtulamayacaklardır.

Türkiye’de adalet ve yargı sisteminin bu aşamaya gelmesinin sebebinin “ötekiler”in de kucaklanmaması, her kesimin farklı düşüncede olanların uğradıkları adaletsizliğe, haksızlığa sevinmesinin olduğunu unutmamak gerekir.

Sizlere adaletsiz, haksız, hukuksuz davranan adalet ve yargı sisteminin, Adnan Oktar ve arkadaşlarına adaletli ve hukukla davrandığına nasıl kanaat getirdiğinizi düşünmenizi isteriz.

Kamuoyunun bilgilerine bilvekale sunarız.