Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Genç, Güzel, Hayat Dolu Kadınlara Öfke, Muhafazakar-Bağnaz İslam Anlayışının Getirdiği Vahim Sonuçtur

Adnan Oktar'dan Duyurudur

Bir toplumda evliliklerin azalması, kadınların beğenilmemesi, kadınlara öfke duyulması ve erkeklerin kadınlardan uzaklaşması, oldukça ciddi bir sorundur. Müvekkil Adnan Oktar, özellikle son yıllarda çok defa kamuoyu duyuruları yoluyla bu konuya dikkat çekmiş ve bu durumun meydana gelmesine neden olan sakıncaları birer birer belirtmiştir. Ancak bu konunun gitgide daha vahim bir hal alması, bu konuda ciddi bir tedbir alınmasını ve söz konusu sakıncaların ivedilikle giderilmesi için bir çalışma yapılmasını zorunlu hale getirmiştir.

Hatırlanacağı gibi, Sayın Cumhurbaşkanımız da geçtiğimiz yıl bu duruma dikkat çekmiş ve şu sözleri söylemiştir:

"Gençler nedense evlenmiyor, boşanmalar artıyor. ERKEKLER KIZLARA KARŞI, KIZLAR ERKEKLERE KARŞI EVLİLİKTE ÇOK SIKINTILI. KIZLARA ERKEK, ERKEKLERE KIZ BEĞENDİREMİYORUZ. Bunu aşmamız lazım."[1]

Bu sözler, toplum olarak vahim bir konuma gelindiğinin habercisidir. Konu sadece evliliklerin durması olmayıp, kadın cinayetlerinin de oldukça artması, kadınlara karşı öfkenin oldukça arttığı gerçeğini gözler önüne sunmaktadır.

Müvekkil, daha önce de bu konunun ehemmiyetini açıklamış ve Kuran'daki gerçek İslam'ı esas almayan gelenekçi-muhafazakar-bağnaz İslam anlayışının, kadını kapatma, çirkinleştirme, erkekleştirme politikalarının sonucunda, KADINLARIN GÜZELLİKLERİNİ YİTİRDİKLERİNİ, İKİNCİ SINIF VATANDAŞ OLARAK GÖRÜLDÜKLERİNİ, DEĞERSİZLEŞTİRİLDİKLERİNİ ve bunun sonucunda KADINLARI TAMAMEN HAYATTAN ÇIKARIP YOK ETME ZİHNİYETİNİN TOPLUMDA YAYGINLAŞTIĞINI belirtmiştir.

Müvekkile göre, bu bağnaz din anlayışı nedeniyle toplumumuz;

  • Kuran'da hükmü olmamasına rağmen- başlarını kat kat örten,
  • Asla güneş yüzü görmeyen bu nedenle de son derece sağlıksız bir hale gelen,
  • Kaşlarını almayan,
  • Bakımına asla dikkat etmeyen,
  • Makyaj yapmayan,
  • Güzelleşme arzusu duymayan,
  • Erkeğe benzeyen

kadınlar üretmiştir.

Tüm bu sebeplerden dolayı kadınlardan uzaklaşan bir kısım erkekler ise, gittikçe kadınsılaşmakta, seslerini incelterek konuşmakta, efemine bir görünüm sergilemeye özen göstermektedirler. Bu durum erkekleri, kadına karşı isteksizliğe doğru götürmekte ve toplum aslında bir felakete doğru sürüklenmektedir.

İşte bu durum tam olarak, “Kızlara erkek, erkeklere kız beğendirilememesinin" sebebidir.

Müvekkile göre, tüm bunların yine vahim bir sonucu olarak, GENÇ, GÜZEL, NEŞELİ, CANLI, HAYAT DOLU OLAN KADINLARA KARŞI DA BİR ORTAK ÖFKE AĞZI OLUŞTURULMUŞTUR. Güzel ve neşeli kadınların haklarında sürekli kara propaganda yapılması, suçlanmaları, kötülenmeleri, aleyhlerinde alabildiğine dedikodular yayılması sebebiyle insanlar, bu kadınlara ÖFKE DUYAR hale getirilmektedirler. Güzellikleri ve neşeleriyle ön planda olan kadınların MUTSUZ OLMALARI istenmekte, sosyal medyada LİNÇ EDİLMELERİ için uğraşılmakta, hatta GEREKÇESİZ TUTUKLANMALARI teşvik edilmektedir. Toplum tarafından organize şekilde oluşturulan bu telkin neticesinde, bu telkine uyan binlerce insan, HAYATLARINDA HİÇ TANIMADIKLARI bu kadınları, SIRF GÜZEL, DIŞADÖNÜK, NEŞELİ VE MUTLU OLMALARINDAN DOLAYI linç etmeye kalkışmaktadırlar. Toplum, -ÖZEL BİR TELKİN ALTINDA-, BU TİP KADINLARIN YALNIZLAŞTIRILMASI, MUTSUZ EDİLMELERİ, GÖRÜNMEZ HALE GETİRİLMELERİ İÇİN ADETA ORGANİZE EDİLMEKTEDİR.

Fakat ne zaman bir yerde bakımsız, bu nedenle kendini alabildiğine çirkinleştirmiş, estetiğe ve güzelliğe önem vermeyen, gülmeyen, güzel giyinmeyen, öfke dilini kullanan, sevgisiz bir kadın ortaya çıksa, bu kadına yönelik hiçbir saldırı gerçekleşmemekte, bu kişinin yapıp ettikleri gündem haline getirilmemektedir. Toplum, adeta bu kişinin güzellik, mutluluk, sevgi, neşe kavramlarına uzak olmasından, hayata küsmüş bir görünüm vermesinden ötürü tatminkar davranmaktadır. Böyle bir kadında, kızabilecekleri, öfkelenebilecekleri tüm unsurlar yok edilmiş durumdadır. Müvekkile göre, işte bu nedenle, yargılayan bu toplum içinde bu şekle bürünen kadınlar daha rahat yaşamakta, toplum baskısının altında kalmamakta, her konuda ön plana çıkabilmekte, eleştirilmemekte, linçlenmemektedir.

Dikkat edilirse, -her ne yaparsa yapsın- bakımsız, çirkin, asık suratlı kadınların tutuklanması için hiçbir yerde bir propaganda girişimi olmamakta, toplu bir ağızla bu kişilerin tutuklanmasına destek kampanyaları oluşturulmamaktadır. Bu kadınlara kimse durup dururken öfke duymamaktadır.

HİÇBİR KADININ TUTUKLANMASI ASLA İSTEYECEĞİMİZ BİR ŞEY DEĞİLDİR. Bu ürkütücü linç propagandası KİMSEYE KARŞI YAPILMAMALIDIR. Özellikle KADINLARIN HEPSİ KORUYUP KOLLANMALI, BU TİP EYLEMLERDEN DE ZİHNİYETLERDEN DE UZAK TUTULMALIDIR. Burada dikkat çektiğimiz husus, ortadan kaldırılması gereken bu linç politikasının, PLANLI VE ORGANİZE BİR ŞEKİLDE, SADECE GENÇ, GÜZEL, NEŞELİ VE DIŞADÖNÜK KADINLARA KARŞI KULLANILIYOR olmasıdır.

Güzel ve neşeli bir kadının yok edilmesinin istendiği bir toplumda, bir kadının güzelliğine özen göstermek istemesi, bununla ön plana çıkmaya çalışması ve bu nedenle de mutlu olabilmesi elbette giderek zorlaşmaktadır. Çirkin, erkeğe benzeyen, bakımsız kadınların etrafta dolaştığı bir ülkede, erkeklerin kadınları, kadınların da erkekleri beğenmesi kuşkusuz ki beklenemez.

Müvekkilin önemle belirttiği üzere, BU BİR TOPLUMSAL FELAKETTİR.

Bu felaketlerin toplum olarak üzerimizden gitmesi için, kadınları örtüp yok eden, onları ikinci sınıf vatandaş olarak gören, toplumdan soyutlayan, bütün güzel vasıflarını yok eden bağnaz anlayışın ortadan kaldırılması, onun yerine, KADINI HEM GÜZELLİĞİ HEM DE AKLIYLA ÜSTÜN TUTAN KURAN'DAKİ GERÇEK İSLAM'IN gençlere tanıtılması gerekmektedir.

Muhafazakar bağnaz İslam anlayışını benimseyen veya bu fikre yatkın olup, kadını değersiz görme eğiliminde olan kişilerin güzel kadınlara olan öfkesini ortadan kaldırmak ve bu öfke ile organize ettikleri medya ve sosyal medya ortamını değiştirmek gerekmektedir. Genç, güzel, neşeli, hayat dolu kadınlara öfke politikasını teşvik eden, bu konuda aktif şekilde propaganda yapanların önünü kesmek, bu yönde haberleri hemen tersine döndürmek ve bu kişilerin bakış açılarına ortak olmamak gerekmektedir.

Müvekkil, çok defa, imkan verildiği takdirde GENÇLERE ULAŞABİLECEĞİNİ, toplumdaki NEFRET VE ÖFKEYİ, hatta KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURABİLECEK şekilde bir eğitime vesile olabileceğini belirtmiş, bunun için hapisten çıkma gibi bir beklentisinin olmadığını, sadece kendisine; gençlere ve tüm topluma ulaşabilmesini sağlayacak imkanlar sunulmasını devletten talep etmiştir. Bu imkanlar sağlandığı takdirde, müvekkil, tüm topluma, bilhassa gençlere, KURAN'DAKİ GERÇEK İSLAM'I TANITACAK, KADINLARIN KENDİLERİNE VE TOPLUMUN KADINLARA BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİREBİLECEK ve BU ÜLKEYİ BÜTÜN BU SORUNLARINDAN ARINDIRABİLECEKTİR. Müvekkilin bunu başarabileceğine dair güveni, KURAN'I ESAS ALMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR. Çünkü müvekkile göre, Kuran'a göre yaşayan bir toplumun, şu an yüz yüze kalınan sorunları yaşamasının imkanı yoktur. Sorunların tümü, Kuran'dan uzaklaşmış olmanın bir sonucudur.

Müvekkile göre, Allah'ın Kitabında tarif ettiği gerçek din bir kenara bırakılıp, mevzu hadislerin şekillendirdiği ve sadece geleneklere dayanan bir din benimsendiğinde, toplum buna göre yönlendirildiğinde ve bu konuda ısrar edildiğinde, şu an yaşanan sorunların devam etmesi işten bile değildir. Dolayısıyla, mevcut durumun temel sebebini görerek buna göre tedbir almak, bu konuda gecikmemek büyük önem taşımaktadır.

Müvekkilin yukarıda görüşlerini kamuoyunun takdirine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.06.08.2025

[1] https://t24.com.tr/haber/erdogan-genclerin-evlenmemesine-kizdi-kizlara-erkek-erkeklere-kiz-begendiremiyoruz,1203167

Yorum Gönder

0 Yorumlar