Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Milli İstihbarat Teşkilatı’na Duyurumuzdur

Adnan Oktar’dan Duyurudur

Eminiz ki toplumun içinde bir cinnet hali olduğunu, öfkenin durdurulamadığını, insanların artık cinayet işlemekten dahi çekinmez hale geldikleri sizin de takdirinizdedir. Bunun boyutları, gün geçtikçe daha da vahim bir hal almaktadır. Şu anda;

Ülkenin hemen her yerinde, halkın neredeyse tümünde, sokaklarda, caddelerde, işyerlerinde sürekli olarak ÖFKE VE HİDDET HAKİMİYETİ var.

İNSANLARIMIZ MUTLU DEĞİLLER. Geleceğe veya güzel günlere dair ümitlerini yitirdikleri gibi, MUTSUZLUK ONLARI KARAMSARLIĞA SÜRÜKLEMİŞ DURUMDA.

Ülke, müthiş bir asabiyet içinde yönetiliyor. SİYASETÇİLERİN TÜMÜ GERGİN. Mecliste karşılıklı konuşmalar SADECE KAVGA İÇERİKLİ oluyor.

TELEVİZYONDA SADECE KÖTÜ AHLAK, KÖTÜLÜK VE ÖFKE VAR. İyinin, güzelin, nezaketin, sevginin yüceltildiği tek bir program, bir dizi, bir film görmek mümkün değil.

Haber programları ve basın, SADECE FELAKETTEN BAHSEDİYORLAR.

DİZİLERDE, FİLMLERDE SADECE ÖFKE VE VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ YER ALIYOR. Hiç olmazsa insanlar birbirlerinin kuyusunu kazıyor, entrikalar, tuzaklar kuruluyor; menfaat ve bencilliğin her türlüsü takdir görüyor.

MAFYA ÖZENDİRİLİYOR.

ŞARKI SÖZLERİ NEFRET SAÇIYOR. Egoizm ve kıskançlık üzerine kurulu şarkı sözleri, eğlence adına insanlara sunuluyor.

İNSANLAR SOKAKLARDA GERGİN; birbirlerine selam verip sevgi göstermek yerine, fırsat kollayıp KAVGA ETMEYİ TERCİH EDİYORLAR.

İnsanlar birbirlerine, etraflarına, tanıdıklarına-tanımadıklarına TAHAMMÜLSÜZLER.

KADINLAR ÖLDÜRÜLÜYOR, PARÇALANIYOR, BAVULUN İÇİNDE ÇÖPE ATILIYORLAR.

ÇOCUKLAR, SOKAK ORTASINDA BAŞKA ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜYORLAR.

AİLELERİ, KENDİ ÇOCUKLARINI ÖLDÜRÜYORLAR.

YENİ DOĞAN BEBEKLER, ANNELERİ YA DA AİLE MECLİSİ TARAFINDAN KATLEDİLİYOR.

GENÇ KIZLAR, SOKAK ORTASINDA BAŞKA KIZLARI DÖVÜYORLAR. Hatta, bu vahşeti kameraya alıp zevk içinde yayınlıyorlar.

TRAFİKTE YOL VERMEYEN KATLEDİLİYOR.

EŞLER BOŞANIYOR, AİLELER DAĞILIYOR, insanlar birbirlerine olan sevgi ve saygılarını kaybediyorlar.

ZORDA KALANA YARDIM EDİLMİYOR; GARİBANA ZULMEDİLİYOR, YARDIM İSTEYENE ÖFKEYLE KARŞILIK VERİLİYOR.

HAYVANLARA SIRF ZEVK İÇİN İŞKENCE YAPILIYOR.

Eminiz ki bu vahim durumun sizler de farkındasınız. Eminiz ki, bu durumun gün geçtikçe daha korkunç bir hal aldığını, sevecenliğiyle, fedakarlığıyla, yardımseverliğiyle tanınan Türk halkının BU NADİM ÖZELLİKLERİNİ GİTGİDE YİTİRDİĞİNİ, korkunç bir kabusa sürüklendiğini, insanların yaşama arzularını büyük ölçüde kaybettiklerini görüyorsunuz. Ülkedeki suç oranlarının, kadın cinayetlerinin, intiharların, çocuk ölümlerinin, tecavüzlerin, canlılara yapılan işkencelerin astronomik artışının ürkütücü bir tabloya ve ürkütücü bir geleceğe işaret ettiğini eminiz ki değerlendiriyorsunuz.

Yakın bir gelecekte, çok daha ürkütücü hale gelecek olan bu durumun artık tümüyle çözümsüz kalacağını, artık hiçbir tedbirin fayda etmeyeceği bir boyuta geleceğini ve sevgisiz toplumun tüm gaddarlığı ve vahşiliği ile vahim bir Türkiye tablosunu ortaya koyacağını söylemek zor değildir. Gidişat maalesef bunu göstermektedir.

Şu anda bu cinnet haline bir tedbir alınmadığı gibi, şiddeti ve sevgisizliği teşvik eden ortamlar ve yayınlar yoluyla zalimliğe yönlendirme de devam etmektedir.

Şaşırtıcı şekilde, HİÇ KİMSE SEVGİDEN BAHSETMEMEKTEDİR.

BU VAHİM TABLONUN GÖRÜLMESİ VE ACİLEN BU KONUDA TEDBİR ALINMASI GEREKMEKTEDİR.

Müvekkil Adnan Oktar, oldukça uzun bir zamandır; sevgi konusunda ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini ve bu çalışmanın ancak;

  • Allah’ın gereği gibi tanıtılması,
  • Allah sevgisinin anlatılması
  • İnsanların ve tüm diğer varlıkların Allah’ın birer tecellisi olduğunun Kuran’dan delillerle izah edilmesi

yoluyla mümkün olabileceğini belirtmektedir.

Müvekkile göre, öncelikle, muhafazakar-bağnaz sistemin temsil ettiği din anlayışının vermiş olduğu ZARAR bertaraf edilmeli, korkutucu, yasakçı, ürkütücü, nefret dolu, anti-sevgi, anti-güzellik üzerine kurulu SAHTE DİN ANLAYIŞI, Kuran’dan ve Kuran ile mutabık hadislerden verilecek olan deliller yoluyla ortadan kaldırılmalıdır.

Yine müvekkile göre, Darwinist-materyalist zihniyetin şart koştuğu çatışma, mücadele ve güçlü olanın zayıfı ezmesi şeklindeki safsatalar ve aynı zamanda kadınları bir hayvan ile eş tutan "aşağı ırk" YALANI, bilimsel delillerle çökertilmeli ve bu ideolojilerin sahte olduğu gösterilmelidir. Bir Yaratıcının varlığı ile mücadele halinde olan bu sahte ideolojilerin gerçek yüzleri gösterilmeli ve tüm bunların, İNSANLARI ALLAH İNANCINDAN UZAKLAŞTIRMAK İÇİN GELİŞTİRİLMİŞ YALANA DAYALI İDEOLOJİLER olduğu gösterilmelidir.

Müvekkil Adnan Oktar'ın, geçmişte Darwinizm safsatasını ve bununla birlikte gelişen tüm materyalist ideolojileri, TARTIŞILMAZ BİLİMSEL DELİLLERLE ORTADAN KALDIRDIĞI, bu konuda DÜNYA ÇAPINDA BİR BAŞARI ELDE ETTİĞİ ve dünya genelinde büyük bir kesimin bu vesileyle DARWİNİZM SAFSATASINDAN UZAKLAŞTIĞI istatistiki bir gerçektir. Bunu, dünya çapında başarmış en etkili kişi olan müvekkile, bu konuda mutlaka imkan sağlanması ve bu konuyu ortadan kaldıracak fikirlerinin insanlara ulaştırılması gerekmektedir. İnsanlar, tüm insanlığı rasgele var olmuş ve değersiz gören Darwinizm ideolojisinin bir safsata olduğunu anladıklarında, tüm insanlığa, kainata ve yaratılışa doğru bakış açısıyla bakmayı öğreneceklerdir. Müvekkilin bu konuda yol göstericiliğinden faydalanılması, özellikle içinde bulunduğumuz bu şedit dönemde, şarttır.

Tüm bunların akabinde, asıl olarak;

ALLAH’IN, ÜSTÜN YARATICI OLARAK VASIFLARI, tüm kainatı ve tüm varlıkları SEVGİ için yarattığı gerçeği anlatılmalıdır.

Sevgi üzerine yaratılan kainatta, ALLAH’TAN BİR RUH VERİLEREK YARATILMIŞ OLAN İNSANIN da vasfının SEVGİ olması gerektiği, fıtratının buna uygun yaratıldığı anlatılmalıdır.

Tüm varlıkların Allah’ın tecellisi olarak yaratıldığı, dolayısıyla TÜM VARLIKLARA YÖNELTİLEN SEVGİNİN ASLINDA ALLAH’A YÖNELTİLMİŞ BİR SEVGİ OLDUĞU izah edilmelidir. Allah’ın, tüm kainatı muhteşem bir estetikle, sanatla, ahenkle, dolayısıyla sevgiyle yarattığı, dolayısıyla sevgiyi istediği izah edilmelidir.

Bu konularda çalışma yapılmadığında, sevgi konusunun üzerinde durulmadıkça, toplumun şu anda yaşadığı vahşet ortamına çare GETİRİLEMEYECEĞİ gibi, durum çok daha vahim bir hal alacaktır.

Bu konuda müvekkil Adnan Oktar, vicdani olarak ciddi bir sorumluluk hissetmekte ve KESİN OLARAK SONUÇ VERECEK ÇÖZÜM YOLLARINI hayata geçirmek istemektedir. Bunun için kendisine imkan verilmesini uzun zamandır talep etmektedir. Cezaevinden çıkarılma gibi özel bir talebinin olmadığını, sadece ÇEŞİTLİ GÖRÜŞMELER YAPILMASI İÇİN KENDİSİNE İMKAN VERİLMESİNİ, bu dilekçede tarif edilen FİKİRLERİNİN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ VE İNSANLARA ULAŞTIRILMASINI, aynı zamanda vaktinde pek çok kişinin sevgiyi ve imanı kavramasına vesile olan KİTAPLARININ VE İNTERNET SİTELERİNİN TEKRAR ULAŞILABİLİR HALE GELMESİNİ talep etmektedir. MÜVEKKİL, ÜLKEYİ, SÜRÜKLENDİĞİ BU VAHŞET ORTAMINDAN KURTARACAĞINDAN EMİNDİR.

Müvekkil, kendisine bu imkanlar sağlandığı müddetçe, sadece kısa bir zaman içinde söylediklerini başaracağının ve oldukça değişmiş bir Türk toplumu oluşturacağının garantisini vermektedir. Ülkedeki bu dev sorunlara karşı hiçbir etkili tedbirin alınamadığı şu günlerde, müvekkilin bu çağrısının dikkate alınması önem arz etmektedir.

Müvekkilin bu talebini Sn. Teşkilatınızın takdirine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.25.08.2025

Yorum Gönder

0 Yorumlar