
T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA;
TV yayınlarındaki bazı şiddet içerikli görüntüler, öfke eğilimine ve sevgisizliğe sevk eden haber ve temalar, müvekkil Adnan Oktar tarafından uzun bir zamandır gündeme getirilmekte ve bunun topluma getirdiği ve getireceği dehşetli hasarlar konusuna dikkat çekilmektedir. Toplumları; özellikle TV ve sosyal medyaya hakim olan görsellerin, gündem konularının ve yapılan haberlerin şekillendirdiği; bu yöntemin geçmişten bugüne derin devletlerin kontrol altında tutmak istedikleri toplumlar üzerinde uyguladıkları bir yöntem olduğu ve bu yolla toplumlara istenen telkinin verilebildiği, günümüzde artık oldukça iyi bilinen bir gerçektir. Bu nedenledir ki, bu mekanizmanın bu etkisiyle, ülkemizde sistematik olarak, TV programları, dizi ve filmler, haber programları, skeçler, reality Showlar yoluyla vahşet, öfke, sevgisizlik, cinayete ve saldırıya teşvik, entrika ve ahlaki çöküşe yönlendirme vardır.
Müvekkil Adnan Oktar'a göre, eğer bugün kadın cinayetleri en üst noktalara çıkmışsa, cinayetler olağanüstü bir artış göstermişse, sokaklarda saldırı üst boyutlara geldiyse, bunun en önemli sebebi, insanların televizyonlardan ve sosyal medyadan hiç durmadan BUNLARIN TELKİNİNİ ALMASI, KADINA ÖFKENİN VE SAYGISIZLIĞIN NORMALLEŞTİRİLMESİ, CİNAYETLERİN SIRADAN OLAYLAR HALİNE GETİRİLMESİDİR.
Müvekkile göre bu bozulma stratejisine bir diğer örnek, toplumun ahlaki dejenerasyona sürüklenmesidir. Çok iyi bilindiği gibi özellikle homoseksüellik gibi sapkınlıklar dünya çapında özel bir lobi tarafından normalleştirilmektedir. Özellikle Avrupa ve Amerika'da, bu sapkın zihniyet, özel lobi tarafından manipüle edilmekte, bunun sürekli olarak propagandası yapılmakta ve bu sektör şiddetle korunmaktadır. Homoseksüelliği eleştiren veya buna karşı çıkan herhangi bir kişi, kendi sektöründe "ayırımcı" damgası yemekte ve hemen ayrıştırılmaktadır.
Bu sapkınlığı normalleştirme çabaları ülkemizde de mevcuttur. Ülkemiz, ahlaki çöküşe kolay kolay izin vermeyen bir ülke olmasına rağmen, şu anda pek çok görsel ile bu konuya ciddi bir kapı açılmıştır. Bu konuda da yine basın yayın organları kullanılmakta ve bu tutumun normalleştirilmesine çalışılmaktadır.
Örneğin, televizyonda yayınlanan bazı komedi skeçlerinde, erkeklerin peruk takıp, elbiseler giyip kadın kılığında sahne alması, son dönemlerde oldukça sıklaşmıştır. Sanat adı altında sunulan bu gösterinin aslında teknik olarak sanatsal bir amacı yoktur. Söz konusu skeçlerde kadın tiyatrocular da yer almaktadır ve kadın rollerine rahatlıkla bu sanatçılardan seçim yapılması mümkündür. Ancak bunun yerine, ERKEKLERİ KADIN KILIĞINA SOKUP KADIN ROLÜ VERMEK daha tercih edilir bir hal almıştır.
Müvekkile göre aslında bu, Avrupa ve Amerika'da etkili olan aynı homoseksüel lobinin çok bilindik yöntemlerinden biridir. SANAT ve KOMEDİ başlıkları altında, homoseksüelliğin gizliden gizliye propagandası yapılmaktadır. İnsanlar bu görünüme alıştırılmakta, aslında homoseksüelliğin normalleştirilmesi bu stratejiyle mümkün hale getirilmektedir.
Toplumumuz her ne kadar ahlaki çöküşe direnen bir toplum olsa da, gizliden gizliye verilen bu telkinin bir şekilde etkisinde kalmaktadır. Bu görüntünün sadece normalleşmesi bile büyük sorunlara yol açmaktadır, daha da açacak gibi görünmektedir. Müvekkile göre, bu konuda titiz bir çalışma yapılıp, bu telkin stratejisinin önüne geçmek gerekmektedir.
Aynı durum, kadınlara yönelik algıyı şekillendiren başka telkin metotlarında da söz konusudur. Dizi, film, skeç, reality Show gibi görsel şovlarda, kadınların özellikle kavgacı, asi, laf sokan, bakımsız, geçimsiz, entrikacı, ahlaksız bir görünümde sunulması, müvekkile göre, kadını değersizleştirmek için kullanılan ayrı bir stratejidir. Dikkat edilirse, pek çok film ve dizi, tiyatro oyunu, komedi skeçleri, kadını bu görünümde sunmak üzerine kurgulanmıştır. Zaten toplum içinde KADININ DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİ yönünde bir eğilim varken, kadınlar, ciddi şekilde AŞAĞILANIYOR, EZİYET GÖRÜYOR, HATTA ÖLDÜRÜLÜYORKEN, kadını aşağılayan görsellerin ekranlarda boy göstermesi, durumu daha da vahim bir hale getirecektir.
Müvekkile göre KADININ DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİ, TOPLUMUN EN ÖNEMLİ MESELELERİNDEN BİRİ OLARAK ELE ALINMALIDIR. Kadının değerini artıracak yönde yayınlar yapılmalı, ONLARI GÜZEL GÖSTEREN, SAYGI DUYULACAK VARLIKLAR OLDUĞUNU TELKİN EDEN yayınlar üzerinde durulmalıdır. KADINI KALİTELİ, GÜZEL VE SAYGIN GÖSTEREN GÖRSELLER, toplum içinde kadına olumsuz bakış açısını kıracağı gibi, başkalarına da çok güzel örnek teşkil edeceklerdir.
Müvekkil, toplumumuz için bu hususların çok büyük önem taşıdığına inanmakta ve bu konularda ciddi önlem almanın önemli olduğunu düşünmektedir.
Takdirinize sunar, bilgilerinize arz ederiz.27.09.2025
0 Yorumlar