
Adnan Oktar’dan Duyurudur
Müvekkil Adnan Oktar’a göre Müslümanlar, yıllardan beri, hiç sona ermeyen, hatta sürekli artış gösteren bir zulmün içindeler. Sadece Filistin’de değil, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da, Pakistan’da, Afganistan’da, İran’da ve dünyanın daha pek çok yerinde uygulanan zulüm, artık oldukça vahim bir hale gelmiştir. Hatta bazı ülkelerde, Müslüman, Müslümana silah doğrultmaktadır. Bu konuda İslam camiasının etkili bir mücadele göstermemesi de, bu vahameti dahi korkunç bir hale getirmektedir.
Müvekkile göre, bu konuda sesini duyurmaya çalışan bir avuç insan, en fazla yürüyüşlerde ve mitinglerde boy göstermekte, farkındalık yaratmaya çalışmakta, pankartlar ve dövizlerle sesini duyurmak için uğraşmakta, ablukaları delebilmek için çeşitli filolarda yer almakta ancak BUNLARIN HİÇBİRİ ZULMÜN SONLANDIRILMASINI SAĞLAMAMAKTADIR.
Bu etkinliklere katılanlar da, günün sonunda, kendi güvenli evlerine geri dönmektedirler.
Hayatları aynı düzeninde devam etmektedir. Çocuklarını evlendirenler nişan hazırlıklarına devam etmekte, ticaret yapanlar iş görüşmelerine gitmekte, doğum günleri kutlanmakta, keyifli akşam yemekleri yenmekte, AVM'lerde alışverişlere çıkılmaktadır. Ancak aynı anda pek çok ülkede de Müslümanlar zulüm görmeye devam etmektedirler.
İşte müvekkil, bu aşamada şu soruyu yöneltmektedir:
- Acaba neden HİÇ KİMSE, İSLAM BİRLİĞİ'Nİ İSTEYEN TEK BİR SLOGAN DAHİ ATMAMAKTADIR?
- Acaba neden “MÜSLÜMANLARIN BİR BAŞI OLSUN” dememektedir?
- Neden MÜSLÜMANLARIN BİRLİK OLMASI GEREKTİĞİNE dair çağrılar, mitingler GERÇEKLEŞTİRİLMEMEKTEDİR?
- Neden her şey konuşulmakta ama SADECE "ALLAH" DEMEKTEN KAÇINILMAKTA, ALLAH'IN "BİRLİK OLUN" EMRİ DİLE DAHİ GETİRİLMEMEKTEDİR?
Sonuç vermeyen, çözüm olmayan pek çok şey yapılmakta ama MÜSLÜMANLARA BİRLİK ÇAĞRISI YAPILMAMAKTA, “MÜSLÜMANLAR BİR ARAYA GELSİN, KENDİLERİ İÇİN BİR LİDER SEÇSİN" DENİLMEMEKTEDİR.
Oysa bu, müvekkilin önemle belirttiği gibi, ALLAH'IN EMRİDİR.
Müvekkil, geçmişten beri, zulüm gören Müslümanlara çözüm için, Allah'ın şu ayetlerini hatırlatmaktadır:
Kovulmuş Şeytandan Allah'a Sığınırız
Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler,
VE HAKLARINA TECAVÜZ EDİLDİĞİ ZAMAN, BİRLİK OLUP KARŞI KOYANLARDIR. (Şura Suresi, 38-39)Müvekkile göre, işte şu anda Müslümanların haklarına tecavüz edilmektedir. Müvekkile göre Allah, böyle bir durumda Müslümanların KENDİLERİNE BİR BAŞ SEÇMELERİNİ VE BİR LİDERİN ÖNDERLİĞİNDE BİRLİK OLUP KARŞI KOYMALARINI emretmiştir. Ayrıca Allah, eğer bu birlik sağlanmazsa, YERYÜZÜNDE BÜYÜK BİR FİTNE VE BOZGUNCULUK OLACAĞINA dair Müslümanları uyarmıştır.
YERYÜZÜNDEKİ ZULÜM, BİRLİK OLAMAMANIN SONUCUDUR
Dolayısıyla, müvekkile göre, sadece Filistin'de değil, dünyanın dört bir yanında zulüm gören MÜSLÜMANLAR İÇİN YAPILACAK TEK ŞEY, ALLAH'IN EMRİNİ UYGULAMAKTIR. Yani BİR LİDERİN ÖNDERLİĞİ ALTINDA BİRLİK OLMAKTIR.
Müvekkile göre şu anda Müslümanlar darmadağınıktır, fikri birlik içine girememekte, sürekli çekişmekte ve bölünmektedirler. Bunun karşılığında da, Allah'ın uyardığı şekilde Müslümanlar üzerinde fitne ve bozgunculuk tecelli etmektedir.
Elbette pankartlarla yürüyüşler yapmak, mitingler düzenlemek, filolarla Gazze'ye ulaşmak, sakıncalı eylemler değildir. Ancak gerçek anlamda bir sonuç vermemekte, zulmü durdurmamaktadır. ZULÜM VE SAVAŞ, BUNDAN SONRA DA BU YÖNTEMLERLE DURMAYACAKTIR. "MÜSLÜMANLAR İÇİN AYAĞA KALK" DEMEKLE KİMSE AYAĞA KALKMAYACAKTIR. Zaten ayağa kalkan da ne yapacağını bilmemekte, yeni mitinglerde yeni pankartlarla yürüyüşüne devam etmektedir.
Müvekkile göre, eğer dünyada ezilen Müslümanlar için, ölen bebekler, çocuklar, kadınlar ve erkekler için gerçekten bir şey yapmak isteniyorsa -ki pek çok kişinin bunun acısını hissettiği ama çaresiz kaldığı anlaşılmaktadır- müvekkile göre mutlaka;
- "MÜSLÜMANLAR BİRLİK OLSUN" çağrısı yapmalı,
- MÜSLÜMANLARIN BİR ARAYA GELMELERİ VE BAŞLARINA BİR LİDER SEÇMELERİ gerekmekte,
- Tüm dünya Müslümanları, ORTAK BİR RUHTA BULUŞMAYA davet edilmeli,
- İhtilafta değil, İTTİFAKTA RAHMET olduğu izah edilmeli,
- Çözümün ve gücün BİRLİKTEN geleceği, çünkü bunun ALLAH'IN EMRİ olduğu anlatılmalıdır.
Müvekkile göre, Allah, birlik olmaya dikkat çektiğine göre, rahmeti getirecek şey, birlik ruhudur. Tüm kainat Allah'ın kontrolünde olduğuna göre, Allah'a yönelen dualar, birlik ile kabul olacaktır. Allah, birlik olmanın karşılığında, MÜSLÜMANLARIN ÜZERİNDEN ZULMÜ KALDIRACAK, ONLARI BEREKETLENDİRECEK VE HÜZÜNLERİNE SON VERİP, ONLARA AYDINLIK BİR GELECEK VERECEKTİR. Allah, bunun için, sadece Müslümanların ittifakını istemektedir.
MÜSLÜMANLAR BİR ARAYA GELMELİ VE BAŞLARINA MUTLAKA BİR LİDER SEÇMELİDİRLER
MÜSLÜMANLAR BU BİRLİK RUHUNA HEMEN GİRMELİ, MUTLAKA BAŞLARINA BİR LİDER SEÇMELİDİRLER. Müvekkile göre, örneğin Cumhurbaşkanımızın böyle bir birliğe başkanlık etmesi, zannediyoruz hiçbir Müslüman ülke tarafından reddedilmeyecektir. Ya da Müslüman ülkeler, kendi aralarında tespit ettikleri bir liderin önderliğinde de buluşabilirler. Önemli olan, Müslüman toplumunun bir birlik ruhuna geçiş yapabilmesidir; bunun da lidersiz olmayacağı ortadadır. Müvekkile göre bu sağlandığında, zulüm hızla sona erecektir. Çünkü Allah'ın emri yerine getirilmiş olacaktır.
Bu konunun dikkate alınması, büyük önem arz etmektedir.
Bu önemli hususları takdirinize sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.27.10.2025
0 Yorumlar