Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Adnan Oktar’dan Akit Medya Grubuna Tekzip; Casusluk İftirası Akla Ziyan Bir İftiradır

Geçtiğimiz günlerde Akit TV’de yayınlanan bir tartışma programında, kamuoyunda İBB davası olarak bilinen dosya kapsamında başlatılan casusluk soruşturmasıyla ilgili olarak, dosyada adı geçen kişilerin kendi aralarındaki yazışmalarda “Wickr Me” isimli bir uygulama kullandıklarından bahsedilmiştir. Ardından daha önce güya müvekkilin arkadaşlarının da “Wickr Me” isimli programı kullandıklarını iddia ederek kendilerince güya müvekkil ve arkadaşlarına da casusluk yakıştırmasında bulunmuşlardır.

Oysa gerek programın yapımcısı Yusuf Ozan Demir gerek programa katılan gazeteci ve araştırmacılar gerekse Akit Medya Gurubunun yöneticileri ADNAN OKTAR DAVASINDAN CASUSLUK ÇIKMAYACAĞINI KENDİ ADLARINI BİLİR GİBİ BİLMEKTEDİRLER. Ayrıca Müvekkil ve arkadaşlarının İSNAD EDİLEN CASUSLUK SUÇLAMALARININ TAMAMINDAN BERAAT ETTİKLERİNİ DE GAYET İYİ BİLMEKTEDİRLER. Buna rağmen yine de müvekkile olan husumetlerinden dolayı, izleyenlerde kafa karışıklığı yaratarak müvekkil ve arkadaşları aleyhinde bir kamuoyu oluşturabilmek amacıyla bir Müslümana asla yakışmayacak iftiralardan medet ummaktadırlar.

Bu vesileyle kamuoyunda oluşabilecek yanlış anlaşılmaları gidermek amacıyla aşağıdaki gerçekleri değerli kamuoyunun bilgilerine sunarız:

- BİRİNCİSİ -
ADNAN OKTAR DAVASINDA WICKR ME” UYGULAMASI KULLANAN TEK BİR KİŞİ DAHİ YOKTUR

Müvekkil Adnan Oktar’ın arkadaşları arasında geçmişte ya da günümüzde “Wickr Me” isimli haberleşme programı kullanan TEK BİR KİŞİ BİLE YOKTUR.

Bu iddia her ne kadar etkin pişman sanıklardan birisi tarafında dile getirilmiş ve savcılık makamı tarafından bir kısım sanıkların güya Wickr adı verilen iletişim programları vasıtasıyla haberleştikleri iddia edilmiş olsa da, GERÇEKTE BU İDDİAYA DAİR TEK BİR SOMUT DELİL DAVA DOSYASINA GİRMEMİŞTİR. Sanıklara ait hiçbir bilgisayar ya da akıllı cep telefonu üzerinde bu programların kurulu olduğuna dair bir tespit yoktur. Hiçbir sanığın bu programlar vasıtasıyla haberleştiğine dair bir ekran görüntüsü veya tutanak da dosyada yoktur.

Dolayısıyla müvekkil ya da arkadaşlarının bahse konu bu uygulamayı kullandıkları iddiası açık bir yalan ve iftiradır.

- İKİNCİSİ -
MÜVEKKİL ASKERİ ve SİYASİ CASUSLUK SUÇLAMALARININ TAMAMINDAN BERAAT ETMİŞTİR

“Askeri ve Siyasi Casusluk” iddiası Adnan Oktar Davası dosyasına -tıpkı cinsel saldırı suçu iftiraları gibi- sırf kamuoyunda infial oluşturabilmek için eklenmiş, psikolojik savaş taktiği olarak kullanılan propaganda malzemelerinden ibarettir. 11 Temmuz 2018 günü polis operasyonuyla birlikte basına dağıtılan Emniyet Müdürlüğü bildirisinde casusluk isnadının da yer aldığı Türk Ceza Kanunu’nda bulunan 33 ayrı suç sıralanmış ve ortada sanki dev bir suç örgütü yapılanması varmış imajı oluşturulmaya çalışılmıştır. Her ne kadar milletimizin büyük çoğunluğu bu propagandaya itibar etmemiş olsa da bazı kesimleri etki altına alabilmek için yaygara malzemesi olarak “casusluk” yalanı da aylarca gündemde tutulmuştur.

Oysa ki daha soruşturmanın en başlarında Savcılık Makamı tarafından casusluk isnadına dair Dışişleri Bakanlığı ve MİT ile yazışmalar yapılmış ve HEM MİT’TEN HEM DE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN GELEN CEVABİ RESMİ YAZILAR ORTADA HİÇBİR CASUSLUK FAALİYETİ OLMADIĞINI ORTAYA KOYMUŞTUR.

 

Belgelerde de açıkça görüldüğü üzere basında casusluk faaliyeti olarak aktarılan ve kullanılan şey, Soçi toplantılarına katılan bir tercümanın ZATEN KAMUYA AÇIK BİLGİ OLAN, TOPLANTININ SONUÇ BİLDİRGESİNİ BİR YAZIŞMASINDA PAYLAŞTIĞI İDDİASINDAN İBARETTİR. Nitekim Dışişleri Bakanlığı da MİT de bu sebeple hiçbir zaman dosyaya müdahil olmamışlardır. O GÜN TÜM DÜNYA BASININDA YER ALAN AÇIK BİR BİLGİNİN PAYLAŞILMASININ CASUSLUK FAALİYETİ GİBİ LANSE EDİLMESİ, DAHA DA VAHİMİ BASINIMIZIN BU BİLGİYİ HİÇ ARAŞTIRMADAN KABULLENMESİ ASLINDA BİR YANDAN DERİN DEVLETİN OYUNLARININ NE KADAR AKILSIZCA OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR. ÖTE YANDAN BÖYLESİNE ZAYIF VE MANTIKSIZ BİR İDDİAYI BİLE KOLAYLIKLA KABULLENİP YAYMAK BAZI BASINIMIZ AÇISINDAN MAHCUP EDİCİDİR.

Dosyada bulunan ve açıkça casusluk iddiasının yalan olduğunu ortaya koyan bu belgeler basın tarafından özenle halktan gizlenmiş ve yalan manşetler atılmaya devam etse de yapılan yargılama neticesinde müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşları casusluk suçlamasından beraat etmişlerdir.

 

- ÜÇÜNCÜSÜ -
WICKER ME İSİMLİ UYGULAMANIN GİZLİ BİR CASUSLUK PROGRAMI DEĞİL HERKESE AÇIK BİR İLETİŞİM UYGULAMASI OLDUĞU DA ANLAŞILMIŞTIR

Müvekkil ve arkadaşları arasında bahse konu “WICKR ME” isimli uygulamayı KULLANMIŞ HİÇ KİMSE OLMADIĞI GİBİ, BUNUN GİZLİ BİR CASUSLUK PROGRAMI VS OLMADIĞI, App Store ya da Android telefonların aplikasyon sayfalarından indirilip kullanılabilen, herkese açık, ücretsiz ve şirketlerden bankalara kadar hem pek çok kuruluşun hem de pek çok vatandaşımızın kullandığı bir sosyal medya iletişim uygulaması olduğu da ortaya çıkmıştır.

İBB davası dosyası vesilesiyle konuyu incelemeye alan basın kuruluşları “WICKER ME” isimli program konusunda detaylı inceleme ve araştırmalar yaparak konunun teknik uzmanlarının görüşlerini de almıştır.

Örneğin Gazeteci Özlem Gürses’in teknoloji yazarı Füsun Nebil Hanım’ı konuk aldığı programda Füsun Nebil “WICKER” isimli bu uygulama hakkında: “Casusluk yazılımı falan değil. Üstelik Türkiye’de bankalar da bunu kullanıyor” açıklamasında bulunmuştur. İlgili yayını izleyebileceğiniz internet linkini ve yayına ilişkin ekran görüntüsü aşağıda bulabilirsiniz.

 https://x.com/etkiIihaber001/status/1982158067342180495?t=ogiEQGxAQSWbXVzAcik9Lw&s=19

 

Ayrıca konuya ilişkin basına yansıyan çok sayıdaki haberin bir kısmını da yine aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.

https://halktv.com.tr/gundem/bankalar-birbirine-girdi-bassavcilik-casusluk-diyor-ama-onlar-da-kullaniyor-bddk-982346h

https://kisadalga.net/haber/gundem/bassavcilik-casusluk-kaniti-dedi-bankalar-da-kullaniyor-134298

Kamuoyunun bilgilerine sunarız.

Yorum Gönder

0 Yorumlar