Müvekkil Adnan Oktar’dan M. Fatih Çıtlak’a Tekziptir

Mehmet Fatih Çıtlak’ın geçtiğimiz günlerde yerel bir TV kanalında gerçekleştirdiği sohbet programında, konuyla herhangi bir ilgisi olmamasına rağmen müvekkil Adnan Oktar’ın adını geçirmiş ve bir takım gerçek dışı yorumlarda bulunmuştur.

Müvekkil Adnan Oktar, Sn. Çıtlak’ın sakin üslubu ile kişisel bakımına her zaman özen gösteren duruşunu beğenmekte, kendisine saygı ve şefkat duymaktadır. Kendisinin iyi niyetle İslam için faydalı olmaya çalıştığını görmekte, bu çabasına saygı duymaktadır. Müslüman bir kardeşi olarak bazı önemli hususları kendisine hatırlatmak istemektedir.

Müvekkilin konuyla ilgili düşünceleri ve yorumları şöyledir:

Fatih Bey’in faydalı olma niyetiyle sohbetler yapıyor olması, insanları İslam’ın güzel ruhuna davet için çaba göstermesi güzel ve önemlidir. Ancak ne var ki şu gerçeği de göz önünde bulundurması gerekir. Fatih Bey’in mevcut üslubu, anlatım tekniği ev üzerinde durduğu konularla modern kesime, ODTÜ’lü veya Boğaziçi gençlere, sahil kesimlerinde yaşayan insanlara, Batı eğitimi almış olanlara ulaşabilmesi ve onlar üzerinde etkili olması pek mümkün değildir. Tüm iyi niyetine ve samimiyetine rağmen dinsizliğin felsefi ve ideolojik temeline bilimsel olarak cevap vermediği müddetçe insanların tahkiki olarak imanına vesile olmak söz konusu olamaz. Allah’a gönülden imanın yerleşmesi için önce insanların zihnindeki putların kırılması gerekir. Bu yüzyılın en büyük putu Darwiniz’m'dir. Darwinizm’e bilimsel olarak cevap verilip geçersizliği ortaya konulmadıkça, Allah’ın varlığının somut delilleri olan iman hakikatleri anlatılmadıkça kıssalar, menkıbeler, İslam tarihi, tasavvuf hikayeleri anlatarak iman etmeyen bir insanın hidayetine vesile olmak söz konusu değildir. Bu anlatım tarz hali hazırda iman etmiş insanlar üzerinde etkili olabilir ancak bu da çoğu zaman kısa süreli, o anın coşkusuyla sınırlı kalmaktadır. Bu anlatım tarzı ile coşkuyla İslam Birliğini’ni isteyen, tüm dünya Müslümanlarına çare olmaya azmetmiş, Allah’ın istediği sevginin, barışın, adaletin dünyaya hakim olmasına çaba gösteren azimli, şevkli, yılmayan, cesur, fedakar ve şuurlu bir mümin ruhu ortaya çıkmamaktadır.

Buna karşın müvekkil Adnan Oktar, Harun Yahya müstear ismiyle 300'DEN FAZLA KİTAP YAZMIŞ dünya çapında tanınan bir yazardır. KİTAPLARI 73'DEN FAZLA DİLE ÇEVRİLMİŞTİR. BU ESERLERDEN FAYDALANILARAK, TOPLAM 73 DİLDE 1000 İNTERNET SİTESİ HAZIRLANMIŞTIR. BU SİTELERİ, 2018 YILINDA DÜZENLENEN POLİS OPERASYONUNA KADAR, 167 ÜLKEDEN AYLIK ORTALAMA 50 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ ZİYARET ETMEKTEYDİ. Yine bu eserlerden faydalanılarak hazırlanan görsel belgeseller dünyanın pek çok farklı ülkesinde 100'den fazla televizyon kanalında düzenli olarak yayınlanmıştır. Müvekkilin günlük makaleleri de İran’dan Suudi Arabistan’a, Amerika’dan Çin’e, Rusya’dan Malezya’ya kadar onlarca ülkede 100’den fazla gazete ve internet sitesinde düzenli yer almıştır.

Müvekkil Adnan Oktar'ın eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, İngiltere'den Endonezya'ya, Polonya'dan Bosna'ya, İspanya'dan Brezilya'ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde beğeniyle okunmaktadır. İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Urduca, Çince, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boşnakça, Uygurca, Endonezyaca, Azerice, Bengolice, Bulgarca, Danimarkaca, Lehçe, Malezyaca, Portekizce, Sırpça, Hollandaca, İbranice, Macarca, Fince, Farsça, Hausa, Dhivehi dili, Hindice, İsveççe, Japonca, Kırgızca, Kishwahili, Malayalam, Norveççe, Romence, Tamil, Telagu, Thai dili gibi hemen her dile çevrilen eserler yurtdışında geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takip edilmektedir. Dünyanın dört bir yanında olağanüstü takdir toplayan bu eserler pek çok insanın iman etmesine, pek çoğunun da imanında derinleşmesine vesile olmuş ve olmaktadır. Kitapları okuyan, inceleyen her kişi, bu derin farklılığın ve faydanın, eserlerdeki hikmetli, akılcı, kolay anlaşılır ve samimi üslubun farkına varmaktadır.

Müvekkilin özellikle Darwinizm'i bilimsel olarak çürüten eserleri, dünya çapında bilim dünyasında büyük yankı uyandırmıştır. EVRİMCİ YAYINLARIYLA TANINAN NEW SCİENTİST DERGİSİNİN 22 NİSAN 2000 TARİHLİ SAYISINDA bir bilim insanının kullandığı ifadeyle EVRİM TEORİSİNİN YANLIŞLIĞININ VE YARATILIŞ GERÇEĞİNİN ANLATILMASI KONUSUNDA "ULUSLARARASI BİR KAHRAMAN" olarak nitelendirilmiştir. Müvekkilin materyalizm ve Darwinizm'e karşı verdiği fikri mücadele sık sık National Geographic, Science, New Scientist, NSCE Reports gibi çoğunluğu evrimci olan yabancı yayın organlarında da gündeme getirilmektedir.

Müvekkilin Yaratılış Atlası isimli eseri ise başta Fransa olmak üzere, Amerika, Çin, Brezilya, Hollanda, Beçika, İngiltere, İtalya, İsveç, İsviçre, İspanya, Danimarka gibi birçok ülkede büyük yankı uyandırmış. Yaratılış Atlası'nı konu alan sayısız gazete haberi, köşe yazısı, televizyon programı, internet sitesi kitabın fikri etkisini gözler önüne serdi. Avrupa Konseyi toplandı, raporlar hazırlandı, Milli Eğitim bakanlıkları bildiriler yayınlanmıştır.

Müvekkilin çalışmalarının Türkiye’deki olumlu etkilerine bazı örnekler:

• Bölücü terör örgütü PKK/PYD/YPG sözde bilimsel teori olarak tanıtılan Darwinizmin yalanlarını telkin ederek materyalist-komünist militanlar toplamaktaydı.

Darwinizme karşı fikri olarak yapılan ilmi mücadele ile özellikle eğitim çağındaki gençler üzerinde fayda göstermiştir. Gençler arasında evrime inananların sayısında düşüş görülmüştür. O dönemde eğitim sisteminde Darwinist eğitimin yalanlarına son verme çalışmaları başlatılmıştır, müfredattan evrim teorisi ve Darwin anlatımları kimi yerde çıkartılmıştır kimi yerde Yaratılış gerçeği de eklenmiştir.

• Devlete bağlılığın sağlanabilmesi için milli şuurun artırılması yönündeki çalışmaları ile birlikte MEB müfredata milli şuur konusunun eklenmesi için çalışmalar başlatmıştır.
• 70'li yılların sonlarında Türkiye'de 100 kişiden 75'i evrim teorisinin doğru olduğunu düşünmekteyken, 2006 yılına geldiğimizde Türkiye'de, “evrim teorisi doğrudur” diyenler %10,7 oranına gerilemiş; buna karşılık, “insanı Allah yaratmıştır” diyen vatandaşlarımızın oranı ise %87,4’ye yükselmiştir. (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı TESEV'in sonuçlarını yayınladığı kamuoyu araştırması).
• Milenyum gençliği, internetin ve teknolojinin yaygınlaşmasıyla, hurafelerden oluşan, bağnaz, gerici görünen bir kesimin anlattığı dini kabul etmemeye, ve bu sebeple dinden, manevi değerlerden toptan uzaklaşmaya başlamışlardı. Ancak müvekkilin, hurafelerden arınmış, bilimsel, akılcı ve  delilli anlatımları, modern, dışa dönük, neşeli bir görünüm sunmasıyla, dindarlık gençler arasında yayılmaya başlamıştır. Nitekim yapılan anketler, müvekkilin tutuklanmasının ardından, 2019 yılından itibaren gençler arasında ateizm ve deizm tekrar yaygınlaşmakta olduğunu göstermektedir.

Müvekkilin çalışmalarının yurtdışındaki olumlu etkilerine bazı örnekler:

• 23 Kasım 2006 tarihli dünyaca ünlü NATURE dergisinde, müvekkilden bahsedilerek “Evrim Karşıtları Avrupa’da Profillerini Yükseltiyorlar” başlıklı özel bir haber yayınlandı.
• İngiliz Reuters, 22 Kasım 2006 tarihinde, “Yaratılışçılık- Darwin ihtilafı Türkiye’deki Müslümanları Değiştirdi” başlıklı haberde, evrim konulu çalışmalara ve Türkiye’de evrim inancının son yıllarda ne kadar gerilediğine yer verdi.
• 15 Ağustos 2006 tarihli The Guardian gazetesinde “Bu Duruma Nasıl Geldik?” başlıklı bir haber yer aldı. İngiliz öğrencilerin %30’unun evrime inanmadığı hayretle vurgulandı. İngiltere'nin bu ünlü gazetesinde, bu oranın geçmişte çok düşük olduğu belirtildi ve “Evrim ortadan kalkmak üzere” saptaması yapıldı.
• Polonya Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Miroslaw Orzechowski, Darwin teorisinin “Yalan” olduğunu ve okullarda okutulmaması gerektiğini söyledi.
• Danimarka'nın yüksek tirajlı günlük yayınlarından Ekstra Bladet gazetesinin internet sitesinde 2007 tarihli bir anket yer aldı. Bunun sonuçlarına göre, "Danimarkalılar artık evrime inanmıyor"du. Anketteki "İnsanların Maymundan Geldiğini Düşünüyor musunuz?" sorusuna, Danimarka halkının %88’i "Hayır" cevabını vermişti.
• Almanya'nın en büyük gazetelerinden Süddeutsche Zeitung'un internet sitesinde, evrimin gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgili düzenlenen 2007 tarihli bir ankete göre, insanın bir Yaratıcı'nın eseri olduğuna inananların oranı %87 çıktı.
• Almanya’nın Die Welt gazetesinin internet sitesinde, Yaratılış konulu bir anket düzenlendi. 2008 tarihli ankette sorulan "Size göre yaşam nasıl oluştu?" sorusuna katılımcıların %86’`sı "Allah yarattı" şeklinde cevap verdi.
• İsviçre’nin yaygın okunan gazetelerinden Blick’in internet sitesinde düzenlenen 2007 tarihli ankette, Yaratılış gerçeğine inananların oranı % 85 olarak yer aldı.
• Fransız Science Actualités sitesi, Fransa'da Adnan Oktar’ın ünlü eseri Yaratılış Atlası'nın dağıtımından sonra meydana gelen büyük etkinin ardından, halka açık bir anket düzenledi ve 2007 tarihli, "Evrim Konusundaki Düşünceleriniz" başlıklı anket sonuçlarına göre, halkın %92'sinin evrime inanmadığı ortaya çıktı.

Müvekkilin yurt dışında yayımlanan makalelerinin ve  kitaplarının ülkemize getirdiği faydalardan bazı örnekler:

• Adnan Oktar tüm çalışmalarında hükümetimiz lehine, Devletimizin faydasına anlatımlar yapmıştır.
• Hükümetin FETÖ mücadelesinin haklı olduğunu anlatmıştır.
• Türkiye’nin PKK terörüne karşı mücadelesinin haklı olduğunu anlattı.
• Danimarka Hollanda gibi PKK’nın güçlü olduğu Avrupa birliği ülkelerinde PKK’nın gerçek yüzünü halka gösterdi, Türkiye’ye destek vermelerine vesile oldu.
• “Türkiye İran oluyor” diyorlardı, Türkiye’nin modern bir ülke olduğunu hem yaşantısıyla hem de eserleriyle geniş kitlelere ulaştırdı.
• “Türkiye Batıdan kopuyor” diyorlardı, Türkiye’nin batıyla dost olduğunu delilleriyle anlattı.
• O dönemde Türkiye’ye ambargo uygulamak istiyorlardı bunun haksız olduğunu gösterdi.
• Amerika PKK’ya aralıksız silah yardımı yapıyordu bunun zalimlik olduğunu Amerika’nın dindar olduğunu, PKK gibi Allah’sız bir terör örgütünü desteklememesi gerektiğini çok kereler anlattı.
• PKK’nın isim değiştirerek kendini gizlediğini ortaya koydu. PKK/KCK=PYD=YPG=PJAK=YPJ isimlerinin hepsinin PKK terör örgütünü temsil ettiğini tüm dünyaya ilan etti. Müvekkil bu konuyu ilk anlatmaya başladığında dönemin Dış İşleri Bakanı Sn. Mevlüt Çavuşoğlu, YPG hakkında, “PKK ile bir alakası yok, farklı bir kuruluş” şeklinde televizyon açıklamaları yapmaktaydı.
• Ermeni soykırımının yalan olduğunu delilleriyle ortaya koydu.
• “Türkiye’de terör var, yatırım yapmayın” diyorlardı Türkiye ekonomik olarak çökertmek istiyorlardı, o dönemde bunu engelleyici yayınlar yaptı.

Özetle Sayın Fatih Çıtlak’ın Ramazan ayında yapılan soru-cevap programları dışında bir izleyeni veya takipçisi bulunmazken, müvekkil Adnan Oktar’ın dünya çapında ses getiren, Allah’ın varlığını, birliğini, Kuran mucizelerini, evrimin geçersizliğini ve yaratılış delillerini, iman hakikatlerini tüm insanların gözleri önüne serdiği, Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)’in sahih hadisleri ışığında bağnazlık ve hurafelerden arınmış İslam’ı anlatarak Allah’ı ve İslam’ı sevdirmek yönünde etkili çalışmaları ortadadır.  

Konuyla alakası olmasa da bir şekilde müvekkilin adının zikredilmesi, kanaatimizce dikkat çekebilmek, gündem olabilmek ya da bu sayede fazladan takipçi, izleyici vs elde edebilmek amacında olan bazı kimselerin son zamanlarda sıklıkla başvurduğu bir metot olmuştur. Ancak Fatih Bey’in bu tip yöntemlere başvurmayacağına güveniyor, samimi olarak İslam’a hizmet etmek istiyorsa müvekkil Adnan Oktar gibi dinsizliğin temelini ortadan kaldıracak ilmi ve bilimsel çalışmalara öncelik verip, vaktini İslam’a ve vatana büyük hayırları ve hizmetleri olan müvekkil Adnan Oktar hakkında gerçek dışı yorumlarda bulunmak gibi faydasız işlerden yüz çevrimesini temenni ediyoruz.