Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Süfyan Deccal'in Özellikleri -5-

 

Süfyan'ın İlahlık İddiası

Müvekkil Adnan Oktar'ın açıklamalarını kamuoyunun takdirine sunarız:

Süfyan deccal, özellikle Müslüman alemini yoldan çıkararak onları kendi cehennemine çektikten ve fitnesini tüm dünyaya yayacak imkana eriştikten sonra, içine düştüğü enaniyet ve güç zehirlenmesinin etkisiyle ilahlık iddiasında bulunacak kadar ileri gidecektir. Hadislere göre bunun aşamaları şu şekilde olacaktır:

    1. Süfyan Deccal, En Zaruri İhtiyaçları İnsanlara Sunarak Taraftar Edinecektir:

Peygamberimiz (SAV) hadisinde "Deccal’in yanında ekmekten bir dağ vardır"[1] şeklinde belirtmiştir. Bir başka hadiste de onun su nehirlerinin, çorbadan dağının, soğumayan sıcak etinin, yemyeşil ormanlarının olduğu haber verilmiştir.[2]

"Beraberinde ekmek ve et dağları, su nehirleri olacak..." (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 214)

"Beraberinde çorbadan bir dağ, soğumayan sıcak et, akan bir nehir, yemyeşil bahçelerden oluşan orman, duman ve ateş dağı mevcuttur... İnsanlara işte bu cennetimdir, bu da cehennemimdir... İşte yemek, işte içecekleri, diyecek…" (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 215)

Buhari şârihlerinden (şerh eden kimse) İbn Battal, bu hadisi şu şekilde yorumlamıştır:

"Hadisten açıkça anlaşıldığına göre deccalin en önemli özelliği kendisine tabi olan kimselere, onların en zaruri ihtiyaçlarını vermesi ve bu sayede onların gözlerini boyamasıdır. İnsanlar onun elinden ihtiyaçlarını aldıklarından ötürü fitneye kapılacaklar ve onun şerrini fark edemeyeceklerdir."[3]

Zerkeşi de, süfyan deccalin, insanların gündelik ihtiyaçlarını gidermek suretiyle onlar tarafından kıymet göreceğini ve insanların bu fitneyi bir türlü fark edemeyeceğini ifade etmiştir.[4]

Anlaşılabileceği gibi süfyan deccal, kendisine tabi olanların en hayati ihtiyaçlarını karşılayacak, onlara sınırsız imkanlar sunacak ve bu yolla güç ve kuvvet sahibi bir görünüm alacaktır. Böylelikle insanlar ona karşı gelemeyecek, kendilerini ona muhtaç hissedecek ve böylelikle süfyanın büyük fitnesi görünmez bir hal alacaktır.

    2. Süfyan Deccal, Kendisini İlah Gibi Göstermeye Çalışır:

Sinsi fitnesini insanlar üzerinde hakim eden ve zahir bir güç elde edip kendisini inkar ve itiraz edilemez bir hale dönüştüren süfyan deccal, bütün kuvvetin kendisine ait olduğunu zannettiği bir anda, artık ilahlık iddia edecek kadar ileri gidecektir. Bunu açıkça yapmayacak, fakat kendi tabilerine, kendisinin üstünlüğünü anlatmalarını isteyecektir. Hadiste bu durum şöyle anlatılmıştır:

“(Deccal) O da “Haydi dağılın insanlara onların Rabbi olduğumu söyleyin; işte cennet ve cehennemin bulunduğunu anlatın” diyecek... O sizin Rabbinizdir, aranızda hüküm vermek için gelmiş, cenneti ve cehennemi de vardır..."[5] (Allah'ı tenzih ederiz)

Gerçekte süfyan deccalin burada yapmak istediği, kendisinin insanlar tarafından övülmesini sağlamaktır. İçine düştüğü üstünlük arzusu tüm benliğini kuşatmış olan süfyan, bir enaniyet zehirlenmesi içinde TÜM DÜNYANIN KENDİSİNİ ÖVMESİNİ İSTEYECEK ve bunun için de TÜM YAKINLARINI VE TABİLERİNİ GÖREVLENDİRECEKTİR. Öyle ki, hadiste belirtildiği şekilde kendini ilahlaştıracak, hatta Allah'a ait bazı özelliklerin kendisinde bulunduğunu iddia edecek kadar da ileri gidecektir. (Allah'ı tenzih ederiz)

Öyle ki süfyan deccal, başarısızlığı hiçbir zaman hazmedemeyecek ve silahlı güçleri veya ordusu başarılı olduğunda bunu kendi başarısı olarak lanse edecek, başarısız olduğunda ise bunu onların hatası olarak gösterecektir. HER DURUMDA TÜM BAŞARILARI KENDİSİNE MAL EDECEKTİR.

Bir hadiste süfyan deccalin ilahlık iddiası şu şekilde tarif edilmiştir:

"Deccal ne zaman çıkarsa muhakkak kendisinin ilâh olduğunu iddia eder. Her kim ona îman eder, onu tasdik eder ve ona iltihak ederse, onun geçmişteki amelleri artık kendisine fayda vermez. Her kim Deccalı inkâr eder, onu yalancı kabul ederse o da geçmişteki kötü amellerinden dolayı ceza görecek değildir."[6]

Bediüzzaman Hazretleri, "Ahirzamanda deccal gibi bir kısım şahıslar, ulûhiyet dâvâ edecekler ve kendilerine secde ettirecekler"[7] şeklindeki rivayeti izah ederken şunları söylemektedir:

"Nasıl ki padişahı inkâr eden bir bedevî kumandan, kendinde ve başka kumandanlarda, hâkimiyetleri nisbetinde birer küçük padişahlık tasavvur eder. Aynen öyle de: tâbiuyyun ve maddiyyun (tabiatçılar ve maddeciler) mezhebinin başına geçen o eşhas, kuvvetleri nisbetinde kendilerinde bir nevi rubûbiyet (uluhiyet) tahayyül ederler ve raiyetini (tebasını), kendi kuvveti için kendilerine ve heykellerine serfürû (baş eğme, itaat etme) ettirirler, başlarını rükûa getirirler"[8]

    3. Süfyan Deccal, Münafıkane Davranacaktır:

Ahir zaman, kendisini ilahlaştırmış olan bir ahir zaman şahsının oluşturduğu tahribat nedeniyle zorlu geçecektir. Onun tuzaklarına kananlar için bu dönem, bir hüsran dönemidir. Bir hadiste "Deccalın meçhûl (gâib) bir şer"[9] olduğundan bahsedilir ki, bu, İslam deccalının apaçık herkesin anlayabileceği tarzda hareket etmeyeceğini, MÜNAFIKANE DAVRANACAĞINI gösterir.[10]

İbni Hacer, onun hilekarlığından söz ederken, "Deccal önce iman ve iyilik iddiasıyla çıkar, sonra peygamberlik, daha sonra da tanrılık davasında bulunur."[11] demiştir.

Süfyan deccal, kendisini İslam'ın en önemli neferlerinden biriymiş gibi gösterir. Hatta başlangıçta İslam'ı ve Peygamberimiz (SAV)'i öven sözler söyler. Gerçekte, inançsızlığı esas almış olmasına ve her türlü kötülüğün kaynağı olmasına rağmen, MÜNAFIKANE ŞEKİLDE İŞ GÖRDÜĞÜ İÇİN ONUN GERÇEK NİYETİ BİLİNMEYECEKTİR. Aldatarak, bir kısım iyilikleri ve başarıları hep kendine mal ettiği için gerçek niyetini gizlemeyi iyi başarır. Normalde insanların dünyalarını ve ahiretlerini cehenneme çeviriyorken, birçokları kendisini kahraman zanneder. İşte süfyan deccalin asıl aldatıcılığı, bu münafıkane doğasındadır.

 

 

[1] Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 214

[2] Buhari, Fiten, 26; Müslim, Fiten, 114,115

[3] İbn Battal, Şerhu‟l-Buhârî, 10/66

[4] Zerkeşi, etTenkıhu li Elfazi‟l-Câmîi‟s-sahih, 2/1245

[5] Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 218

[6] Şârânî, Muhtasaru Tezkireti'l-Kurtubî Tercümesi, s. 485.

[7] Müsned, 3:211; Kenzü'l-Ummal, 14:310; 14:312.

[8] Şuâlar, s. 503.

[9] Bekir Sadak, Tac Tercümesi, (İstanbul: Eser Yayınları, 1968), 5:631.

[10] https://sorularlaislamiyet.com/deccal-ne-gibi-icraatlar-yapacaktir-en-buyuk-destekcisi-kim-veya-kimler-olacaktir

[11] el-Askalânî, Fethu'l-Bârî, 13:79.