Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Gazetecinin Görevi Sevgiyi Yeşertmek Olmalı

Adnan Oktar'dan Kamuoyu Duyurusudur

Bir ülkenin televizyonlarında veya yazılı basınında sadece felaketlerin haber olması nasıl olur da normal karşılanabilir? Sadece ölüm, nefret, kavga, tartışma, katliam, tutuklama, hapis, karalama, lanetleme üzerine kurulu bir haber sistemi nasıl böyle kabul görebilmiştir? İnsanlar bunları izlemeye ve okumaya neden mecbur bırakılmışlardır? Basının misyonu, neden böyle kapkara haberler sunmaktan, hep kötüyü anlatmaktan, isteneni gözde büyütüp istenmeyeni karalamaktan ibarettir?

Emek emek yetişmiş haberciler, böyle bir haberciliği, nasıl olup da kendilerine yakıştırabilmektedirler?

Müvekkil Adnan Oktar, bir süredir, özellikle basının derin devletler tarafından kendi emelleri için 4. Kuvvet olarak kullanıldığını, siyasi ve sosyolojik olarak ele geçirilmek istedikleri ülkelerin bu yöntemle yönlendirilebildiğini anlatmaktadır. (Medyanın artan gücü, devletin yasama-yürütme-yargı organlarından birine benzetilerek ona “dördüncü güç” payesinin verilmesine neden olmuştur.) Ülkemizde, özellikle nefrete, kine, öldürmeye, korkuya ve karalamaya dayalı habercilik tercihinin; aynı tarzın dizi ve filmlerde de kendini göstermesinin ÖZEL BİR STRATEJİ olduğunu, derin devletler tarafından halkı karamsarlığa, ümitsizliğe, sevgisizliğe sürüklemeyi sağladığını belirtmektedir. Dünya hakimiyeti isteyen bu derin zihniyet, ele geçirmek istediği ülkelerin ÖNCE HALKLARINI İSTEKSİZ, SEVGİSİZ VE ÜMİTSİZ HALE GETİRMEKTE, sonra adım adım ülkeleri çökertip içten içe ele geçirme politikalarını hayata geçirmektedir. Ortadoğu yıllardır büyük bir perişanlık yaşıyorsa, bu stratejiye yenik düşmüş olması nedeniyledir.

Şu an bu strateji, ülkemizde, BASINI HER YANDAN ELE GEÇİRMİŞ görünmektedir.

Müvekkilin tavsiyesi ise oldukça açıktır:

İnsan, nefret etmek, öfkelenmek, kızmak, mutsuz olmak, korku duymak, endişe yaşamak için yaratılmış bir varlık değildir. Tüm kainat gibi, İNSAN DA SEVGİ İÇİN YARATILMIŞTIR.

İnsan, sevgiye yöneltildiğinde, karşısına sevgi kapıları açıldığında, sevginin, fedakarlığın, güzel ahlakın izlerini gördüğünde, doğal olarak o izleri takip edecek bir varlıktır. Çünkü fıtratı buna uygundur.

Fıtratında sevgi olan birine sürekli olarak kötülükten, felaketlerden, tehditlerden bahsetmek, onun varlığına dair hemen her şeyi alır götürür. Varlığını ve diğer insanların varlıklarını anlamsız ve değersiz görmeye başlar. İçindeki yaşama sevincinin ve tüm kıymetli değerlerin YOK OLDUĞU AN, BU ANDIR. Yaşama sevincini kaybetmiş bir insanın da, manevi, milli, ailevi, toplumsal değerleri için ayağa kalkacak gücü olmayacaktır.

Bu felaket, sadece bu ürkütücü haberleri okuyanı veya izleyeni değil; BU HABERLERİ YAPANI da kaçınılmaz olarak saracak bir kabustur.

İşte bu nedenle sevgili basın mensupları:

SEVGİYİ SAVUNAN BİR GAZETECİ KARAKTERİ geliştirmelisiniz.

Hala sevgisizlikte ve nefret politikasında ısrarcı olan gazetecilere GÜZEL BİRER ÖRNEK OLURSUNUZ.

Kamuoyunu, İÇİNE DÜŞTÜKLERİ CİNNET HALİNDEN KURTARIRSINIZ.

İnsanlara, ÜMİTVAR OLMALARI İÇİN SEBEP VERİRSİNİZ.

Sizin sevgi taraftarı olmanız ve 4. Kuvveti bu amaçla kullanmanızla, KADIN CİNAYETLERİ, ÇOCUK CİNAYETLERİ VE ŞİDDET BÜYÜK ÖLÇÜDE DURUR.

Kamuoyuna sunulan her kötü haberin karşısına güzel ve sevgi dolu haberle çıktığınızda, TAKDİR EDİLDİĞİNİZİ VE TAKİP EDİLDİĞİNİZİ GÖRÜRSÜNÜZ.

ADALET TARAFTARI olursanız, insanların güvenini kazanmakla kalmaz, insanların adalete olan güvenini de yeşertirsiniz.

Sizin vesile olmanızla, KAPKARA YÜZLER AYDINLANIR, gelecekten BEKLENTİLER GÜZELLEŞİR, sokaktaki insanların YÜZÜ GÜLMEYE başlar.

Sizin vesile olmanızla, BİRBİRİNE SELAM VERENLER çoğalır, İNSANLAR BİRBİRLERİNDEN KORKMAYI BIRAKABİLİRLER.

SİZ, TÜM GÜCÜNÜZLE SEVGİ TARAFTARI OLUN. O zaman SADECE TOPLUMU DEĞİL; KENDİNİZİ DE, SİSTEMİ DE, KÖTÜ ALIŞKANLIKLARI DA DEĞİŞTİRİRSİNİZ.

Nefret insanlarının YOLUNU TIKAR; kurulan SİNSİ DÜZENLERİN ÖNÜNE GEÇERSİNİZ.

SEVGİYİ ALLAH ÇOK BEĞENDİĞİ İÇİN, ALLAH'IN DESTEĞİNİ VE SUNDUĞU BEREKETİ GÖRÜRSÜNÜZ.

İnsanların da ülkenin de üzerindeki uğursuzluk ve hiç dinmeyen felaketler bu vesile ile ortadan kalkabilir.

BASIN, GÜÇLÜ BİR ELDİR. Bunun hayırla kullanılması, çok büyük hayırlar getirecektir.

Hatırlatmak gerekirse,

  • Bugüne kadar toplumların sevgisizliğe sürüklenmesinde,
  • Kadın cinayetlerinde,
  • Hiç durmadan cezaevleri inşa edilip, hiç durmadan haksız tutuklamaların gerçekleşmesinde,
  • Yüzü gülmeyen bir toplumun oluşmasında,

Basının payı çok büyüktür. Adaletin şu anki durumda olmasında, tahliye olanların dahi "tutuklansın" propagandalarıyla tekrar içeri alınmasında, adeta bir CEZAEVİ ÜLKESİNDE yaşamamızda, SOKAKLARIN GÜVENSİZ hale gelmesinde, İNSANLARIN SEVGİYİ BÜYÜK ÖLÇÜDE UNUTMALARINDA basın daima başrolü oynamıştır.

TÜM BUNLARIN VEBALİ BÜYÜK OLABİLİR.

Basının, tüm bunların telafisi için hemen harekete geçmesi elzemdir. Sinsi planlara -bilerek ya da bilmeyerek- hizmet etmek, sadece insanlarımızdan değil, gazetecilerin kendilerinden de pek çok şeyi yok etmektedir.

Bu anlattığımız sistem denendiğinde, bunun ne kadar büyük güzellikler getireceğini kendileri de hayretle göreceklerdir. "Benim çabamdan ne olur" dememek, bir kelebek etkisiyle bütün dünyanın değişebileceğini unutmamak gerekir. "İyilik bulaşıcıdır" terimi, bu etkiyi oldukça güzel özetlemektedir.

Allah, Kuran'da iyilik edenleri SEVDİĞİNİ belirtmektedir:

İYİLİK EDİN. ŞÜPHESİZ ALLAH, İYİLİK EDENLERİ SEVER. (Bakara Suresi, 195)

GÜZELLİK YAPANLARA DAHA GÜZELİ VE FAZLASI VARDIR. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır. (Yunus Suresi, 26)

Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. ALLAH İYİLİKTE BULUNANLARI SEVER. (Al-i İmran Suresi, l148)

Gerçek şu ki, Allah zerre ağırlığı kadar haksızlık yapmaz. BİR İYİLİK OLURSA, ONU KAT KAT KILAR VE KENDİ YANINDAN PEK BÜYÜK BİR ECİR VERİR. (Nisa Suresi, 40)

Müvekkilin yukarıdaki açıklamalarını kamuoyunun takdirine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.