
Adnan Oktar’dan Duyurudur

Sayın Sözcü TV ve Sözcü Gazetesi yöneticileri;
Uzun zamandır sol kesimin destekçiliğini yapıyor ve sol kesime yönelik yapılan adaletsizlikleri ve haksızlıkları eleştiriyorsunuz. Hukuksuzluklardan dolayı şikayet ediyor, adalet savunucusu kimliğini üstlenerek ortaya çıkıyorsunuz. Yaşanan haksızlıkların canınızı yaktığını belirtiyor ve size yönelik kapatma kararlarını "haksızlık" olarak karşılıyorsunuz.
Adaletsizlik, elbette son derece can yakıcıdır. Ama sorun şu ki;
Sizler, SİZDEN OLMAYANA ADALETSİZLİK YAPILDIĞINDA ADETA KEYİFLENİYORSUNUZ.
Sizler şu anda, başkalarına yapılan ADALETSİZLİKLERİ SAVUNDUĞUNUZ için bu durumdasınız; anlamıyorsunuz.
Eğer adaletsizlikleri bu kadar ALKIŞLAMASAYDINIZ, HAKSIZLIKLARIN DESTEKÇİSİ OLMASAYDINIZ, fikri ne olursa olsun, kime olursa olsun HUKUKSUZLUĞA KARŞI DİK DURSAYDINIZ, ŞU AN BUNLARI YAŞAMAYACAKTINIZ; göremiyorsunuz.
Adaletsizliği körükleyen, güçlendiren SİZ oldunuz. Adaletsizlikleri başkaları yaptı, SİZ destekçi oldunuz. Orada adaletsizlik yapmayı başaranlar, şu an bunu size karşı da uygulayabiliyorlar. BUNUN ZEMİNİNİ SİZ HAZIRLADINIZ; FAKAT HALA ANLAMIYORSUNUZ.
Adaletsizliği bu kadar KOLAYLAŞTIRDIĞINIZ bir ortamda, BUNUN SİZE DE DOKUNACAĞINI acaba nasıl düşünmediniz?
Bu ortamın SİZE DE SİRAYET EDECEĞİNİ nasıl göremediniz?
Üstelik müvekkil Adnan Oktar, yazılı duyurularla sizleri bu konuda çok defa uyarmıştı. Desteklediğiniz adaletsizliğin SİZE DOĞRU GELMEKTE OLDUĞUNU hatırlatmıştı. AMA GÖRMEYİ REDDETTİNİZ.
Sizden olmayanlara öfke yöneltmek size daha cazip geldi.
Sonunda ALKIŞLADIĞINIZ HUKUKSUZLUKLAR, GELİP SİZİ BULDU. Bu, zaten desteklediğiniz bir şeyse, hak-hukuk böyle işlemeliyse, neden buna şaşıyorsunuz; niye bundan dolayı yakınıyorsunuz?
Bu konuyu tekrar tekrar gündeme getiriyoruz; ancak yine görmezden geliyorsunuz. Müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarına, tarihte görülmemiş haksızlıklar yapıldığını en iyi siz bildiğiniz halde, yine müvekkil hakkında "çete lideri" tanımlamasıyla haberler yapıyorsunuz. "Çete" kelimesini özellikle, husumet gereği kullanıyorsunuz. Sn. Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının, müvekkille aynı kumpas yöntemiyle aynı suçlamalarla yargılandığını çok iyi biliyorsunuz. Müvekkile uygulanan aynı hukuksuz yöntemlerin onlara da uygulandığının elbette farkındasınız. Şayet Sn. İmamoğlu'nun cezası onanmış olsa, kendisinin de resmi olarak suç örgütü lideri olarak tanımlanacağını da biliyorsunuz. Eğer Türkiye'nin hukuksuz ortamında onanan cezaları esas alıyorsanız, bu mantıkta Sn. İmamoğlu'na da "çete lideri" demeniz gerekir. Ancak Sn. İmamoğlu için "seçilmiş belediye başkanı" veya "cumhurbaşkanı adayı" tanımlamalarını kullanırken, müvekkile çete yakıştırması yapıyorsunuz.
Sn. İmamoğlu'na elbette bu tanımlamalarla hitap edilmesi gerekir. Müvekkil, bir çete lideri olmadığı gibi, elbette Sn. İmamoğlu da bir çete lideri değildir. Üzerinde durduğumuz husus, aynı suçlama ile benzer bir kumpas davasında yargılanan müvekkile yönelik tutumunuzdur. Yine aynı çifte standardın içinde, dürüstlükten alabildiğine uzak bir çizgidesiniz.
Haber yaparken, aynı kumpas düzenine, aynı yöntemlerle maruz kalmış iki kişiden biri olan Sn. Ekrem İmamoğlu'nun en iyi fotoğraflarını kullanıyorsunuz. Ancak o iki kişiden bir diğeri olan müvekkilin hala başı öne eğdirilmiş fotoğrafını kullanmakta ısrar ediyorsunuz. Alttan alta hala karşıtlık mesajları veriyor, bunu yaptıkça da benzer adaletsizlikleri tekrar tekrar yaşıyorsunuz.
Şu an Türkiye'de gerçek bir hukuk sisteminin uygulanmadığını, DÜŞMAN HUKUKUNUN hakim olduğunu en iyi bilen sizlersiniz. Kanalınıza 10 gün ekran karartma cezası verildi, bu konu sizler tarafından oldukça ciddi gündem yapıldı. Her gün geri sayım yaptınız. Başınıza hukuksuzluk gelince ses çıkarıyorsunuz; düşman hukukunun tarifini profesyonelce yapıyorsunuz. Ama BAŞKALARINA DOKUNAN DÜŞMAN HUKUKUNDAN ADETA KEYİFLENİYORSUNUZ. KENDİNİZE YÖNELİK TÜM HAKSIZLIKLARI DA İŞTE BÖYLE ÇAĞIRIYORSUNUZ.


Sözcü TV hakkında "yayın durdurma" kararı verildiğinde, tüm gücünüzle destek istediniz. İnsanların Sözcü Gazetesini almaları için "Her gün bir Sözcü al" kampanyaları başlattınız. O kampanyalara müvekkil ve arkadaşları da katıldılar, sizin gazetelerinizi aldılar, TV kanalınızı izlediler. Ama sizler, onlara karşı aleyhte haber yapmaya devam ettiniz.


Desteklediğiniz CHP, normal şartlarda oylarını çok daha fazla artırabilir, umut ettiğiniz şekilde çok daha güçlenebilir. Ancak CHP'nin daha fazla oy alamamasının en büyük sebebi, SİZİN TUTUMUNUZDUR. Çünkü sizler, SADECE SİZDEN OLANLARI SAVUNMAYI adalet olarak görüyorsunuz. Şu durumda sizin desteklediğiniz cenaha, DİNDARLARIN OY VERMESİNİ NASIL BEKLİYORSUNUZ?
Bir kısım dindarlar ve sağcı kesim, CHP'ye oy vermek istemekte ama bu oyların sizin zihniyetinizdeki kişilere gideceğini düşünerek bundan vazgeçmektedirler. Çünkü CHP’nin başa geçmesi demek, aslında sizin de başa geçmeniz demektir. Sizler sağ kesime, dindarlara ve özellikle Türkiye'de ciddi bir yeri ve ağırlığı olan cemaatlere bu kadar karşı tutum içinde olduğunuz sürece, ONLAR CHP'YE YANAŞAMAYACAKLARDIR.
Özellikle cemaatler, sadece cemaatlere mensup olanlarla sınırlı kalmamaktadır. Bu kişilerin anneleri, babaları, dedeleri, akrabaları hep bu camiaya bir şekilde bağlı kişilerdir. Siz bu topluluklara karşı tutumunuzu açık açık gösterdiğiniz için, hatta onlara öfkeli bir tutum içinde olduğunuz için, bu kişiler CHP'YE YANAŞMAK İSTESELER DE, SİZİN BU TUTUMUNUZDAN DOLAYI YANAŞMAMAKTADIRLAR. Sevdikleri ve yakınları adaletsizliklerle karşılaştığında, SİZİN BU ADALETSİZLİĞİ ALKIŞLADIĞINIZI GÖRMEK İSTEMEMEKTEDİRLER.

Şayet bugün CHP, özellikle sağ kesimden oy alamıyorsa ve sizler, CHP'nin oylarını artıramadığından sürekli yakınıyorsanız, sebebi SİZİN BU ÇİFTE STANDARTLI VE ÖFKELİ TUTUMUNUZDUR.
CHP lideri Özgür Özel, son derece yürekli ve vicdanlı bir insandır. Onun tutumu sizinkinden farklıdır. Sn. Özgür Özel, dindarlara sahip çıkmayı çok iyi bilen, haksızlığa uğrayan her kim olursa olsun onun yanında duran bir kişiliktedir. Ama kendisi ne kadar başarılı olursa olsun, sizin oluşturduğunuz "kendime adalet" zihniyeti, onun adilliğine gölge düşürmektedir. Kendisi, kim olursa olsun herkesin hak ve hukukunu savunmaya hazırdır ama sizin baskınız onun bu üstün niyetine ket vurmaktadır. Sizin yaptığınız dayatmalar, aleyhte propagandalar ve eleştiriler, onun yaptığı güzel atılımları silip yok etmektedir. Nihayetinde o, lider olsa da tek başına bir insandır. Sizin oluşturduğunuz olumsuz ortam ile mücadele edebilecek güçte değildir.
Sn. Özgür Özel, her ne kadar dindarlara sahip çıksa, onların haklarını savunsa da, sizin basın yoluyla sesiniz daha güçlü çıktığından ve sürekli bir karşıtlık üslubu içinde olduğunuzdan, sizin bu üslubunuz CHP'ye yakıştırılmaktadır. SİZİN BU TAVRINIZ NEDENİYLE, CHP SEÇİLEMEMEKTEDİR.

Tüm bunların ötesinde Sn. Özgür Özel, tüm gücüyle ve kararlılıkla dindarlara sahip çıksa, SİZLERİ KARŞISINA ALMIŞ OLACAKTIR. Sizi karşısına almak demek, kendisinin ve genel başkanı olduğu partisinin ALEYHİNE SAYISIZ HABERİN YAPILMASI, KARA PROPAGANDANIN BAŞLATILMASI demektir. Hatta bu, söz konusu siyasetçilerin bulundukları konumu dahi kaybetmelerine yol açmaktadır. Dolayısıyla Sn. Özgür Özel de, diğer CHP yöneticileri de bunu göze almak istemezler. İşte bu nedenle, göz göre göre, istemeye istemeye, sırf sizin baskınızdan çekindikleri için OY KAYBETMEKTEDİRLER.
Oysa DİNDARLARA SİZ SAHİP ÇIKSANIZ, HERKES İÇİN ADALETİN GERÇEKTEN PEŞİNDE OLSANIZ, o zaman CHP liderinin de partinin de işi çok kolaylaşacaktır. Bunu nasıl göremiyorsunuz, anlamak mümkün değildir.
Siz bu tutumunuzu değiştirseniz, herkes için adaleti savunsanız, "sadece bana adalet" zihniyetinde olmasanız, halkın tedirginliğini giderseniz ve sizden olmayanları da kucaklamayı, onlara da sahip çıkmayı başarabilseniz, işte o zaman CHP'nin oylarının ne kadar artış gösterdiğini göreceksiniz. Bu tutumunuz, beklediğiniz şekilde CHP'nin iktidar olmasına vesile olacaktır. Buna inanıp inanmamak sizin inisiyatifinizdedir. Ancak buna inanmadığınız ve aynı yollardan devam ettiğiniz sürece, daha büyük yenilgilerin, daha ciddi adaletsizliklerin sizleri bekliyor olduğunu hatırlatmak isteriz.
Sözcü TV ve Sözcü Gazetesi'ne, müvekkilin belirttiği bu önemli hususları dikkate almalarını tavsiye ediyor, saygılarımızla bilgilerinize arz ediyoruz.08.10.2025
0 Yorumlar